
2022 çoğumuz için hızlı, çoğumuz için kavanozdaki balı süt dolu bir bardağa döküyormuşçasına yavaş başladı. Kimimiz için okul, kimimiz için iş mücadelesi devam ederken; diğerlerimiz için eğlence kısmı devam ediyor. Benim için okullu olan kısmı devam ediyor, ancak ben duruma alıştığımdan dolayı çok da sorun olmuyor. Alışamadığım tek şey yüz yüze eğitim ve yüz yüze yapılmış olan sınavlarım.
Yüz yüze eğitimi, okul çıkışlarında beraber yapılan planları her ne kadar özlemiş olsam da yüz yüze yapılan sınavlara alışmam uzun zaman alacak gibi görünüyor. Hele gözlerini dikip uzun süre bizi gözetleyen, sürekli yanımızdan geçerek bir öne bir arkaya giden öğretmenlerin sınav sırasında oluşturduğu dikkat dağınıklığı… Neyse ki şikayetname yazmıyorum, şanslısınız 🙂
Zaten 2022 yılı benim için hem bloggerlığa hem de hayata kelimenin tam manasıyla atılış yılı olacak. Bunu 11 gün gecikmeli olarak yazsam da tüm oklar bunu gösterdiğinden dolayı aksini idda edemiyorum. Yapılan planların değişmesi, yüzü sanki farklı dilde yazılmış gibi gözüken akademik yazılara çevirmek, o malum kağıtlarla eskiye nazaran daha fazla karşılaşmak ve saire. Sanırım gidişattan memnun olmak gerekiyor.
Biz gidişattan memnun oluruz da ah şu virüs eksik kalsa. 2019, 2020, 2021 derken 2022 yılına girdik ve hala virüsün gücünden bir şey eksilmiş değil. Plan yaparken yaz mevsiminden bahsetmiyorsak daima 2 kez düşünmemiz gerekiyor. Hele ki bugünlerde yaşanan vaka artışını hatırladıkça maskemiz takılı mı diye kontrol edip duruyoruz, çok sıkıcı. Sanırım artık hiçbir zaman her şey dört dörtlük olmayacak. Açıkçası alıştığımızdan dolayı da sorun olmuyor artık. Alışılmışın dışında olarak yaşadıklarımızı da garipsememeye de başladık ya, neyse.
2021’e dönecek olursak…
Neredeyse yarısını evde geçirdiğimiz bir yıl olduğu için genel olarak hiçbirimiz iyi anılar yaşamadık. Yasaklar bittiğinde ayakkabıyı nasıl bağlayacağımızı hatırlamaya çalışırken yıl bittiğinden dolayı geriye dönüp de bakmaya gerek yok aslında, ama yine de anlatayım.
Bir kısmı evde geçen bir yıl olduğundan daha çok televizyonla ve internetle geçti. Futboldaki başarısızlığı basketboldaki Avrupa şampiyonluğuyla kapatıp keyfimize baktık, hep birlikte gururlandık. Daha sonra ampute milli takımının başarısını da görünce daha bir güzel hissettik. Her ne kadar gidemesek de Formula 1 ayrı bir heyecandı. Öyle ya da böyle bunu da bitirdik, aynı 2022’yi bitireceğimiz gibi…